top of page

YÖNETMEN OLMAK İSTEYENLER OKUSUN

  • Yazarın fotoğrafı: duranerdogan65
    duranerdogan65
  • 30 Nis 2015
  • 5 dakikada okunur

32133431.jpg

Birçok aile çocuğunun doktor,mühendis,mimar,avukat yada öğretmen olmasını ister. Bu sebeple ilk okuldan üniversite yıllarına kadar tonlarca para dökülür, yığınla emek harcanır... Ancak bizim gibi kimi aykırı insanların hayalinde bu gibi bilinen meslekler yoktur. Aklımızda diğerlerine benzemeyen olağan üstü bir hedef vardır. Sinemacı olmak diğer mesleklere oranla daha risklidir. Belirli bir maaş almayacaksındır, sırtını devlete yaslayıp yaşlılığında rahat edebileceğin bir emeklilik hayatın bile olmayacak belkide. Ancak sinemacı olma hayali öylesine güçlü bir arzudur ki bunu sadece bu hayale sahip olan insanlar bilir. Çünkü sinemacı olmak kendini ifade etmektir. Sözle söyleyemediğin, haklı olduğun halde hakkını alamadığın, içindeki depremleri dışa yansıtamadığın zaman bir film yapmak gelir içinden. O filmi öylesine güçlü duygular katarak çekersin ki , izleyenler seni gerçek manada anlamış olurlar. Haklılığını ispat etmektir sinema, gücünü göstermektir, duygularını insanların yüreğine işlemektir, eski sevgilinden intikam almak, düşmanlarını çatır çatır çatlatmaktır. Dünyanın en büyük silahıdır sinema. Silahla düşmanınızı öldürürsünüz ancak sinemayla düşmanı kendinize aşık bile edebilir, onu olağanüstü bir şekilde etki altınıza alabilirsiniz. The Message ( ÇAĞRI ) filminin gösteriminden sonra Amerika'da özellikle siyahiler arasında islamın hızla yayılması buna bir örnektir. Peki nereden başlamalıyız ? Bu bir hedef mi yoksa gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayal mi? Öncelikle rahat bir nefes alın ve bunun bir kurtuluş savaşı kazanmaktan çok daha kolay bir hedef olduğunu bilin. Bu yazıyı okuyorsanız zaten yönetmensiniz demektir. Bizim amacımız yönetmen yapmak değil, dünyayı titretecek filmlere imza atan, dünya çapında ödüllü bir yönetmen yapmaktır.

NEREDEN BAŞLAMALIYIM ?

Nereden başlamalıyım sorusunun cevabı çok basit ve nettir. Yazmaktan başlamalısınız. Bir hikayeniz olması gerekiyor. Hikaye kafanızda tasarlandıktan sonra senaryoya dönüşmeli. Nasıl senaryo yazacağınızın önemi şimdilik yok. Ancak önemsiz demiyorum, sadece şimdilik senaryo yazma kurallarıyla uğraşmanıza gerek yok diyorum. Öncelikle senaryo yazmak yaratıcı yetenek isteyen bir alandır. Bu doğuştan gelen yetenek eğer içinizde yoksa deneme yanılma yöntemiyle test edip senaryoyu yazdıracak bir başka sanatçı bulabilirsiniz. Yetenekliyseniz zaten herşey kendiliğinden gelecektir. Yazma konusunda pratik kazandıktan sonra yazdığınız senaryoyu filme alabilirsiniz. Öncelikli olan sizin çekmeye, pratik kazanmaya başlamanızdır. Nasıl film çekeceğinizi anlatmayacağım çünkü siz ilerde büyük bir yönetmen olmak isteyen adaylarsınız. Filmin nasıl çekileceğini biliyor olmanız gerekir. Bilmiyorsanız bile bu bir başlangıç olduğundan kendi bildiğiniz yöntemlerle filmin çekim aşamasını gerçekleştireceksiniz. Eğer hiç bir şekilde nasıl çekeceğiniz hakkında bir fikir sahibi değilseniz bu sayfayı derhal terk etmenizi öneririm. Çünkü büyük bir yönetmen olma hayaline sahip insanlar başlangıçta bile kendi hikayesini yazıp çekebilecek güçte olmalıdır. Şimdilik büyük prodiksiyonla hatasız bir film yapmanızın zaten imkanı yok. Elbette hatalarınız olacak, ilk izlettiğinizde size gülenler, bu işi bırak sana göre değil diyenler çıkacak. Onlara asla aldırış etmeden yolunuza devam etmelisiniz. Kötü bile olsa kamera tutmaktan, hikayenizi görselleştirmekten kaçınmayın. Pratik kazanma olayı için en az 10 kısa filminizin olması gerekiyor. 10 kısa filminiz çok kötüden başlayarak en iyiye kadar gitmelidir. Yani son çektiğiniz kısa filminiz diğerlerine oranla içlerinde en kalitelisi, daha az eleştiri alan olmalıdır. Ben pratik kazanmak için yirminin üzerinde film çektim. Eğer pratik kazandığınıza yürekten inanıyorsanız bir diğer aşamaya geçmeye hak kazandınız demektir. Pratik kazanma süreci en az üç sene olmalıdır. Üç sene boyunca sürekli film çekiyor olmanız ve kendinizi geliştirmiş olmanız gerekiyor.

EĞİTİM AŞAMASI

Pratik kazandıktan sonra eğitime geçebiliriz. Pratik kazanmadan da eğitim alınabilir ancak bir kaç bilgi ve becerinin ardından eğitim almaya başlamak sizin için avantaj olacak, derslerde daha başarılı ve göz önünde bulunmanızı sağlayacaktır. Eğitimsiz sinemacı olunur mu sorusu bir tartışma konusu haline gelmiştir. Bu işin eğitimini almayan çok sayıda yönetmen vardır. Ancak şuda bir gerçektir ki eğitim insanı belli bir noktaya taşıyan en önemli araştır. Çok fazla şansınız yoksa aldığınız eğitim sayesinde sektörde deneyim kazanacak ve kendinizi bu işin içerisine daha kolay ve sıkıntısız bir şekilde atacaksınız. Bu işin eğitimi Türkiye'de en iyi üç yerde verilmektedir. Sıralamaya göre ilk birinci okulumuz, Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Tv bölümüdür. İkinci sırada Anadolu Üniversitesi Sinema Tv ve Marmara Üniversitesi Radyo Sinema ve Televizyon bölümü yer almaktadır. Maddi imkanlarınız el veriyorsa bu işin eğitimini Amerika'da almanızı önemle vurgulamak isterim. UCLA Los Angles'te bulununan en iyi sinema okullarındandır. Eğer üniversite okumaya vaktiniz yoksa alternatif eğitim seçenekleride mevcuttur ki bu eğitim seçenekleri kimi zaman üniversite okumaktan daha fazla avantaj sağlamaktadır. Bir kaç senelik kısa eğitimlerle gereksiz derslerle vakit kaybetmeden sadece sinema üzerine eğitim alabilirsiniz. Türkiye'de Dijital Film Akademi , Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve Türvak en iyi üç okul arasındadır. Diğer okulları tavsiye etmiyorum. Burada para kazanmak amaçlı, çıkar güderek bir yazı yazmadığımızdan size olduğunca dürüst ve gerçek bilgiler ulaştırmayı amaçlıyorum. Plato film okulu, Pana sinema akademisi gibi tamamiyle ticari amaçlı kurulmuş eğitim merkezlerini bitirdiğiniz taktirde çok fazla ilerleyeceğinizi düşünmüyorum. Yurt dışındaki sinema odaklı akademilere gelince New York Film Akademi , Chicago Columbia College bilinen en iyi okullar arasındadır. Buralardan mezun olduğunuz taktirde açıkta kalma olasılığınız yok denecek kadar azdır. Eğitim konusunu tamamlamadan önce şuna tekrar dikkat çekmek isterim ki, bu işin eğitimini almak zorunda değilsiniz ancak emin olun ki eğitim, hayallerinize giden yolda size eğitim almayan kişilere oranla büyük bir avantaj sağlayacaktır.

FESTİVALLER

Bu konu sinema yönetmeni olma hayallerinin gerçekleşebileceği en önemli noktadır. Uzun bir süre kısa film festivalleri hakkında araştırmalar yapabilirsiniz. Önemli kısa film festivallerini takip ederek her sene birinci ikinci veya üçüncü olmuş filmleri sık sık izlemeniz sizin için çok önemlidir. Festivallerden ödüllerle dönmüş filmlerin anlatım tarzı, festival filmleriyle sinemalarda izlediğimiz filmler arasındaki fark ve festival filminin nasıl olması gerektiği konusunda edinilmiş izlenim size yardımcı olacaktır. Festivallerle ilgili uzun soluklu araştırmalarınızın ardından sizde bir festivale katılmaya hazırsınız demektir. Daha önce yapılmamış ancak ödüllü festival filmlerinin sinematografik yapısına uygun bir kısa film çektiğiniz taktirde o filmi festivallere ulaştırabilirsiniz. Eğer hikayenize ve anlatım biçiminize güveniyorsanız neden o yılın ödülünü siz almayasınız ki ? Eğer festivallerden ödüllerle dönmeyi başarırsanız bilin ki artık ünlü bir yönetmensiniz demektir. Uzun metraja geçmeye hak kazandınız. Bundan sonra çektiğiniz filmlerde ilgi odağı olacak ve ödüllü bir yönetmen olmanın vereceği cesaretle yeni ufuklara yelken açacaksınız.

VİZYONA GİDEN YOL

Amacınızın sinema salonlarındaki posterlerde boy göstermek ve izleyiciyi gişeye çekmek olduğunu biliyorum. Asıl amaç herzaman budur. İlk başlarda yazdığım sancılı süreci uzun soluklu çalışmaların ardından tamamladıysanız artık uzun metraj bir filmle gişe rekorları kırma kısmına geçebilirsiniz. Ancak bu en zor aşamadır. Uzun metraj film çekmek büyük sermaye gerektiren bir iştir. 10 Bin dolara mal olmuş ve gişe rekorları kıran pek çok film örneği vardır ancak bunun için çok akıllıca bir seçim yapmış olmanız gerekir. Ancak mesele filmi ucuza mal etmekle de bitmiyor. Filmin dağıtım masrafları , yani vizyona sokmak için gereken maddi sermaye 200 Bin TL civarındadır. Bunun içinde bir yapımcı şirketle anlaşarak filminizi yapımcı şirket aracılığıyla dağıtabilirsiniz. Yapımcılar da genellikle bitmiş projelere destek vermektedir. Yani çok akıllıca bir hikayeden yola çıkarak kendisini izlettirebilen, hayran bıraktıran etkileyici bir filmi çekip bitirecek ondan sonra yapımcıların kapısını çalacaksınız. Yapımcı filmi izlediğinde o kadar çok beğenecek ki , bu film iş yapar düşüncesiyle filme para yatırmaktan kaçınmayacak... Sadece senaryo yazarak kapı kapı dolaşırsanız , eklem yerlerinizi ağrıtmaktan başka bir işe yaramaz. Eve döndüğünüzde geriye kalan tek şey , buruşmuş senaryo kağıdı ve çoraplarınızdan gelen kokudur. İlk filminiz vizyonda ciddi bir gişe başarısı yakalarsa, hayallerinize ulaştınız demektir. Elimden geldiği kadarıyla gereksiz bilgilerden kaçınarak, net ve keskin bir anlatımla sizlere yardımcı olmak istedim. umarım hedeflerinize ulaşırsınız.


 
 
 

留言


Featured Posts
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Recent Posts
Archive
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page